Gayrimenkul sektörü, 2025 yılına Merkez Bankası’nın faiz indirimi ile girdiği bu yeni dönemde, hem yatırımcılar hem de alıcılar için birçok fırsat ve değişim vadediyor. Ekonomideki stabilizasyonun etkileri, konut kredilerindeki beklenen düşüşler ve piyasada ortaya çıkan yeni trendler, sektörde hareketli bir yıl yaşanacağının sinyallerini veriyor. Fiyat dengelerinden kira piyasasındaki balonun sönmeye başlamasına kadar geniş bir perspektifte şekillenen gayrimenkul sektörü, 2025’te de yatırımcılar için cazibesini koruyor.
Yılın ilk yarısında sabit fiyatların ve fırsat döneminin devam etmesi, nakit alıcılar için avantaj sağlarken, yılın ikinci yarısında düşmesi beklenen kredi faizleri ile satışların artması öngörülüyor. Aynı zamanda, artan düzenlemeler ve yastık altı birikimlerin ekonomiye dahil edilme çabaları, gayrimenkulü yine en güvenilir yatırım araçlarından biri haline getiriyor. İşte 2025 yılında sektöre dair beklentiler ve öngörüler.
Merkez Bankası’nın 250 baz puanlık faiz indirimi gayrimenkul sektöründe kredili satışları çok hızlı şekilde artırmasa da geleceğe dair yol haritasını belirledi diyebiliriz. Mevduat faizlerinin de güncellenmesi ve faizlerdeki indirim sürecinin devam edeceği öngörüsü, yatırımcıların farklı araçlara yönelmesini de beraberinde getirecek. Emlak piyasasını yakın gelecekte çok hareketli günlerin beklediğini söyleyebiliriz. Gelecek aylarda konut kredilerinde de düşüş beklentisi gözlerin gayrimenkul sektörüne çevrileceği anlamına geliyor. Ama hala likidite ihtiyacı var ve nakit sıkıntısı devam ediyor. Bu da beraberinde fırsatları getirecektir.
Merkez Bankası’nın uzun süre sonra yaptığı faiz indirimi insanların krediye ulaşması ve nakit ihtiyacını karşılaması için henüz çok yeterli değil. Krediye ulaşamayıp paraya ulaşmak isteyenler genelde mülk satışına yönelebiliyor. Ödemelerini uzun süredir sürekli erteleyen şahıs veya işletmeler çözüm noktasında alternatifsiz kalıyor. Dolayısıyla mecburi satışlar fırsatları da beraberinde getirecek. Parası olan için tam alım zamanı çünkü konut kredilerinde henüz bir düşüş gerçekleşmediği için fiyatlar artışa geçmiş değil. Dolayısıyla faizler düşüşe geçmeden ve fiyatlar artmadan bir an önce alım yapmak isteyenler piyasaya çıkıyor. Diğer yandan kredili satışlardaki artış için biraz daha beklemek gerekecek.
Faiz indirimlerinin sürmesi ve bunun yansımalarının konut kredilerine etkisi 2025 yılının 2. yarısına doğru gerçekleşecek gibi görünüyor. Bu da satışların ve fiyatların artmasını beraberinde getirecek. Yılın ilk 6 ayında fiyatların sabit kalacağını düşünüyoruz. Sektörde son 3 aya baktığımızda genelde ihtiyaçtan satışların ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Bu satışlar genelde değerinin altında gerçekleşiyor. Alıcılar peşin parayla alım yapmayı tercih ediyor. Yılın ikinci yarısından itibaren parametreler biraz tersine dönmeye başlayacak diyebiliriz. Satıcılar güncel değerin üzerinde fiyat taleplerinde bulunacak alıcılar nakit yerine kredili alıma yönelecek.
Ekonomideki stabilite kira fiyatlarına da yansımaya başladı. Yakın geçmişte başka ev bulamayacağı için ev sahibinin astronomik artışlarını kabul etmek zorunda kalan kiracılar şimdi daha çok alternatife sahip. Örneğin 100 bin TL kira ödeyen bir kiracıdan ev sahibi sözleşme yenileme için 160 bin TL talep ettiyse kiracı aynı sitede 130 bin TL’ye farklı bir ev bulup oraya taşınabiliyor. Yeni çıkan kiralık ilanları aynı bölgedeki benzer konutların kira artışında gelinen rakama göre daha cazip kalabiliyor. Ayrıca bir sonraki yılın kira artışı bu yılınkinin üzerinden belirleneceği için kiracı her türlü daha avantajlı oluyor. Dolayısıyla kira piyasasındaki balon da sönmeye başladı.
Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde sosyal medyada ortaya atılan bir iddiayı MASAK yalanladı. Bu iddiaya göre banka ATM’sinden bile para yatırırken paranın kaynağını açıklamak gerekecek denildi. Şu an için olmasa da gelecekte bankalara yatırılan paraların kaynağının daha ciddi şekilde sorgulanma ihtimali yastık altındaki parayı taşıt ve gayrimenkul gibi alımlarda kullanırken sorunlar çıkarabilir. Örneğin İngiltere’de veya ABD’de bir mülk alacağınız zaman paranız 10 yıldır bankada olsa bile o paranın bankaya hangi kaynaktan geldiği sorgulanabiliyor. Türkiye’de bu kontrollerin sıkılaşması beraberinde kişilerin yastık altı birikimlerini resmi yollardan sisteme sokması ihtiyacını getirebilir. Bu durumda en çok tercih edilen yatırım aracı gayrimenkul olacaktır, çünkü bankalardaki mevduat faiz oranları düşüşe geçmiş durumda. Ülkemizde gayrimenkul yatırımları her zaman en çok kazandıran araç olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
Mülk yatırımlarından söz ettiğimizde çok uzun yıllardır en iyi yatırım aracı arsa ve bu hiç değişmeyecek. Artık büyük fonların da büyük kısmını gayrimenkuller oluşturmaya başladı. Depremler, covid, krizler gibi olağanüstü durumlar arsayı daha da değerli hale getirdi. “En kötü kendi arsama bir tiny house koyar, kendi yiyeceğimi yetiştir, yaşamaya devam ederim” diyenler ulaşılabilir rakamlardaki tarla ve arsalara yönelmeye devam ediyor. Ayrıca işyeri ve dükkan yatırımı da konut yatırımına göre daha güvenli bir liman olarak görülüyor. Kiradaki evinize kiracınız iyi bakmayabilir ama dükkan veya işyeri bir kiracının ekmek teknesi olduğu için oraya her türlü iyi bakmak zorunda. Dolayısıyla hem aynı metrekarelik yerinizden konuta göre daha yüksek kira getiriniz oluyor, hem de mülkünüz daha güvende duruyor.